Dalga bu devrin baş motivesi
Kehf 106
İşte böyle, onların cezaları cehennemdir. Çünkü inkâr etmişler ve benim âyetlerimi, peygamberlerimi alaya almışlardır
Bir kimseyi bazı kusurlu ya da eksik yanlarından dolayı küçümseyerek onunla alay etme, onun herhangi bir zayıf noktasını dile dolayarak eğlenme ve her şeyi hoşça vakit geçirmek için bir sebep gibi değerlendirerek hürmetsiz, dikkatsiz ve laubali davranma gibi kötü huylar da iman zaafından kaynaklanmaktadır.
Kur’an-ı Kerim, mal-mülk sahibi olmayı her şey sayarak, imkânlarının bolluğundan dolayı gurura ve kibre kapılan, sonra da kendini iyice büyük görmeye başlayarak diğer insanlara tepeden bakıp onları alaya alan kimseleri ve onları bekleyen ateşin dehşetini tasvir etmiştir:
“Vay haline her hümeze ve lümeze’nin” (Hümeze, 104/1) buyurmuştur; yani, insanları arkadan çekiştiren, başkalarını tahkir etmeyi âdet haline getiren, kiminin gıybetini ederek kimini de yüzüne karşı aşağılayarak insanları küçük düşüren ve kaş göz hareketleri yaparak onlarla eğlenenleri kınamış; “Arkadan çekiştirmeyi, yüze karşı eğlenmeyi âdet edinen kimselerin vay haline!” dedikten sonra onların dûçar olacağı cehennem azabını anlatmıştır
Allah Teâlâ, bir başka ayet-i kerimede de,
“Ey iman edenler! Sizden hiçbir topluluk bir başka toplulukla alay etmesin. Ne mâlum? Belki alay edilenler edenlerden daha hayırlıdır. Kadınlar da başka kadınlarla alay etmesinler. Belki de alay edilenler edenlerden daha hayırlıdır. Birbirinizi, (daha doğrusu kendilerinizi) karalamayın. Birbirinize kötü lakaplar takmayın. İman ettikten sonra insanın adının kötüye çıkması, fâsık damgası yemesi ne fena bir şeydir! Kim tövbe etmezse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.”
(Hucûrat, 49/11)
Bunlar zaten ortada ve içinde bulunduğumuz devirde AHİRZAMAN olduğundan İslam’ın Emirlerinden uzaklaşılacağı bilindiği üzere demekki, dalga geçilecek ve insanlar biryerlere gelebilmek ve dünyevi gayelerine ulaşmak için dalga geçerler..
Her an önünde yar
Tanrılar sözlüğünde buna sınama denir
Sınavın elbet sonu gelir
Notuna göre bedelini öderiz bu geçmişin bu kesin
Rad Suresi…
18 - Rablerinin emirlerine uyanlar için daha güzeli vardır. O'na itaat etmeyenler ise, yeryüzünde bulunan ne varsa hepsi kendilerinin olsa da onu ve bir o kadarını bütünüyle kurtuluş fidyesi olarak verirlerdi. İşte onlar, hesabın kötüsü kendileri için olanlardır. Varacakları yer de cehennemdir. Orası da ne fena yataktır.
"Bizim, sizi boş bir amaç uğruna yarattığımızı ve gerçekten Bize döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi sanmıştınız?"
Müminun Suresi, 115
"... insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım."
Zariyat Suresi, 56
Dünya üzerindeki herşey zamanı geldiğinde yok olacaktır. Apaçık olan gerçek ise "... dünya hayatı, ahirette (ki sınırsız mutluluk yanında geçici) bir m.eta'dan başkası değildir."
Rad Suresi, 26
Büyük İslam alimi Bediüzzaman Said Nursi de eserlerinde dünya hayatının geçici bir mekan olduğunu ve insanın bu dünyada ahiret için ciddi bir çaba harcaması gerektiğini şöyle dile getirmiştir:
Dünya bir misafirhanedir. İnsan onda az duracaktır ve vazifesi çok bir misafirdir ve kısa bir ömürde ebedi hayatına lazım olan levazımatı tedarik etmekle mükelleftir
Ey nefsim ve ey arkadaşım! Aklınızı başınıza toplayınız. Ömür sermayenizi ve hayat kabiliyetinizi hayvan gibi, hatta hayvandan daha aşağı bir derecede şu geçici hayata ve maddi lezzetlere harcamayın. Yoksa sermayece en üstün hayvandan elli derece yüksek olduğunuz halde, en aşağıda olanından elli derece aşağı düşersiniz
Zaten inancımız olmasa var olmanın anlamı anlamsızlıktan başka bir anlama gelir miydi?
Ne kadar muhteşem bir söz..
İnancımız olmasa var olmak diye bir şey olmazdı ve ölünce biticeğimizi düşünürdük.. Buda ne büyük bir stres ve kötülüktür..
Necip Fazıl’da dememiş mi ;
Sonum yokluk olsa bu varlık niye..?
Zaten;
İmanlı bir adamın Allah yoksa kaybı nedir.?
İmansız bir adamın Allah varsa kaybı nedir?
Bunu düşünmek lazım…
Zaten eğer adem’in (yokluk) ne olduğunu tam olarak bilseydik ceza’ya bile razı olurduk..Bu imansızlar için geçerli olan bir şeydir..
Dostuna attığın tekmenin ya da hiçe saydığın ilahi adaletin bir sonucu olmalı bu da kesin
sen teksin takibinde geçmişin!...
Peygamber efendimizin, akrabâsını dîne dâvet hitâbesi şöyledir:
Hamd, yalnız Allahü teâlâya mahsustur. Yardımı, ancak O'ndan isterim. O'na inanır, O'na dayanırım. Şüphesiz bilir ve bildiririm ki, Allahü teâlâdan başka ilâh yoktur. O birdir. O'nun eşi ve ortağı yoktur. Size aslâ yalan söylemiyorum. Doğruyu bildiriyorum. Sizi bir olan ve O'ndan başka ilâh olmayan Allahü teâlâya îmân etmeye dâvet ediyorum. Ben O'nun size ve bütün insanlığa gönderdiği peygamberiyim. Vallâhi siz, uykuya daldığınız gibi öleceksiniz, uykudan uyandığınız gibi diriltileceksiniz ve bütün yaptıklarınızdan hesâba çekileceksiniz. İyiliklerinizin karşılığında mükâfât, kötülüklerinizin karşılığında cezâ göreceksiniz. Bunlar da ya Cennet'te ebedî (sonsuz) kalmak veya Cehennem'de ebedî kalmaktır. İnsanlardan, âhiret azâbı ile ilk korkuttuğum kimseler sizlersiniz
Yani geçmişte yaptıklarımızdan..
Mümin Suresi
40. Kim bir kötülük işlerse, onun kadar ceza görür
Yani dostuna attığın kazık : )
Anlam veremediğim bir yığın manzara peşimize takılmış
Ve cereyan eden çıkar savaşları kalbimizi yerinden çıkarmış ya barış?...
Minik ellerinizle yakaladığınız o büyük kelebekleri öldürebilirsiniz
Herşey cüsse değil yeterki küstürmeyin çocuğu
Günümüzün en büyük sorunu değimli kendi Nefsimize yenik düşüp, çıkarımız için kimsenin hakkına saygı göstermememiz değimli?
Her şey güç demek değil ki,
Kim olursa olsun; zalime karşı, mazlumdan yana olmak gerekir..
"Siz, ey iman (ettiğini iddia) edenler! Münkirlik yapıp da yeryüzünde sefere çıkan ya da gazaya katılan kardeşleri için şöyle diyen kimseler gibi olmayın: "Bizimle kalmış olsalardı ölmeyecekler ve öldürülmeyeceklerdi." Zira Allah bunu onların içine bir yürek yarası yapacaktır. Çünkü ölümü ve hayatı yaratan Allah'tır. Ve Allah yaptığınız her şeyi görmektedir."
Resulüllah Sallallahu aleyhi ve selem şöyle buyurmuştur:
-“Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.”
''Çocuğa yedi yaşındayken namaz kılmayı öğretiniz. On yaşına bastığı halde kılmazsa, cezalandırınız."
ve
"Çocuk yedi yaşına girince, namaz kılmasını söyleyiniz."
Küstürmeyin yani çocuğu..
Yarın bir kapıdır ve
Sen uykudan o kapıdan geçmek için uyanırsın
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem geceleyin uyumak istediği zaman elini yanağının altına koyar sonra da:
"Allahümme bismike emûtü ve ahyâ:
“Allahım! Senin isminle ölür, senin isminle dirilirim” derdi.
Uykudan uyandığı zaman: “Elhamdülillâhillezî ahyânâ min ba‘di mâ emâtenâ ve ileyhin-nüşûr.”
“Bizi öldürdükten sonra dirilten Allah’a hamdolsun. Diriltmek sadece O’na mahsustur” buyururdu.